İnterscalar Ölçek ile Yaratılıştaki Lütuf: Özgürlük
İnterscalar ölçek yaklaşımında bütün yaratılış bir lütuftan ibarettir. O lütfetti ve üst bilinci yarattı. Bunda bir sebep aramayın, arayacaksınız da sebebi budur.

Herkesin bir zamansal interscalar temporal matriksi vardır. Bu kaderin ölçekler arası bilimsel ifadesidir. Olasılıkları değişebilir ama zamanı değiştirilemez. Fundamental fraktal asla değiştirilemez. Matematiksel olarak euler rakamı ile korunmuştur. Her şeyi durağanlaştırıp stabilize haline getiren olağanüstü bir rakamla tüm yaratılış durmadan ortaya çıkmaya devam eder.
İnterscalar ölçek yaklaşımında bütün proton ve elektron yapısının temelinde bu transandantal sayılar vardır. İletişim halinde tüm yaşamı oluştururlar. İletişim demek paylaşım demektir. Yani aslında birine herhangi bir şey verilemez yada öğretilemez. Sadece paylaşım vardır. Dolayısıyla evrende asıl mesele anlayabilmek ve alabilmektir.
Tanrısal ölçekte dualite yoktur, teklik vardır. Benzetme diliyle metafor kullanarak anlatım yapılır. Yaratıcı, kendini dualite aleminde ifade etmek için benzetmeler kullanır.
19 ve 99 Sayıları neden önemlidir?
Işığın yüksek titreşimine sahip 2 tane proton ve elektron kuantum salınımı vardır. Bu 2 ışığın dışında farklı titreşimde olan 17 ışık daha vardır. Euler rakamları üzerinden oluşturulan 19 temel osilatör vardır. En küçük evrenin oluşması için bu 19 ışığın titreşimi gereklidir. Bunun dışında totalde fundamental fraktal olarak 99 tane kuantum osilatörü vardır. Hepsinin frekansı birbirinden farklıdır.
Işık yoktan var edilemez, vardan yok edilemez. O sadece dönüştürülebilir. Onun kaynağı yoktur sadece dönüştürücüleri vardır. Bunlarda ayna gibi hareket ederler. Buradaki olay yansıma ile ifade edilir.
Ayna Metaforu ve Gözlemci ne demektir?
Evrende sonsuz sayıda gözlemci vardır. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, gezegenler vs. Yaratılış o kadar çeşitlidir ki sürekli kendini farklı şekillerde ifade eder. Bunların hepsinin diğer bir adı “ayna” dır. Aynanın kalitesini ise yaşadığı tecrübeler, öğrenimleri belirler.
İnsanlığın doğasında özgürlük vardır. Ona yapılacak en büyük eziyet özgürlüğünü elinden almaktır. Özgürlüğünü yani insanın hata yapma potansiyelini elinden aldığınızda o insan gelişemez. Bu yüzden Kuran’da derki, eğer siz hata yapmamış olsaydınız, sizleri yok eder günah(hata) işleyen kullar yaratırdım. Özgür oldukça daha fazla deneyim ve daha çok hata ile öğrenme yapılır.
Ne zamanki egosundan kurtulmuş, hakikate ermiş biri karşınıza çıkarsa o bir aynaya dönüşmüştür. Tüm öğretilerin temelinde şu vardır. Egonuzu silmeyin, egonuzu bilin. Ona eziyet etmeyin. O bile farkındalığınızın artması için yaratıcıdan size verilmiş bir lütuftur. Kendinizi sevin. Egonuzu sevin. Her şeyi sevin.
Etrafınızdaki her şey sizi size tamamlamakla görevli birer hediyedir.
Ozan Partal ile Sohbetten
Interscalar: Ölçekler Arası Yaklaşım İle Yaratılıştaki Sır
Interscalar Ölçeklerarası Yaklaşımda Hastalıklar Nasıl Oluşur?
Schumann Rezonansı: Dünyanın Kalp Atışı ile İnsan Beyninin Entegrasyonu
Gerçek Benliği Tanımak: İd, Süper Ego, Ego ve Sen
Dünyalite