Değişim Mucizesi: Aynı Olanın Yaratılamaması
Enerjiler çok hızlı değişmekte ve zaman eskiye göre hızlı akmakta.. Eski günlerde Pazartesi’den Cuma’ya günler geçmek bilmezdi. Şimdi ise günler, haftalar hatta yıllar o kadar çabuk ve anlamsız geçiyor ki…Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek..Değişim..
Buna karşılık peki bizler hızlı geçen zamanda neler yapıyoruz? Vaktimizi iyi kullanabiliyor muyuz?
Zaman bu kadar hızlı akarken insanlar değişiyor, evren değişiyor. Bazılarına göre dünya kötüye gidiyor bazılarına göreyse iyiye gidiyor. Fakat maalesef çoğuna göre dünya kötüye gidiyor, çünkü geçim sıkıntısı, psikolojik sorunlar herkesin hayatında gün geçtikçe artıyor. İnsanlar kendi hayatlarını ve bakış açılarını değiştirmediği sürece, olumsuz bir hayatları varsa maalesef öyle kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
Değişimin 3 basit yolu;
1.Değişmek istediğiniz konu ile ilgili pozitif olumlamalar yapın. Bu sadece söz ile olmaz, bir kağıda yazın. Bilinçaltı için daha akılca kalıcıdır.
2.Değişim emek ve plan ister. Konularla ile ilgili bir plan hazırlayın ve buna uyum gösterin.
3.Tüm olumsuzluklara rağmen kararlı olursanız değişimi farkedeceksiniz.
Korkma.
Hareket et.
Dene.
Hata yap.
Öğren.
Yaklaşık 14 milyar yıllık şekilsel var oluşu, insan ırkının yaklaşık 300 bin yıllık seyehati ve ortalama 70 yıllık ömrü ile açıklamaya çalışınca; Var ve Yok – An ve Zaman, insan algısının kapsama alanı dışında kalıyor.

Elbette hiçbir şey vardan yok olmaz ve yoktan var olmaz,
Elbette yaşam var olmak için kendi koşullarında hep en ekonomik yolu seçer,
Ve elbette insan, bu diyalektik evrimde, korkar bu koskoca döngüden, kendi küçüklüğünün yokluğa yakın gözüken büyüklüğüyle.
O yüzden ölümden sonra yaşamı sever insan bu koskoca evrim seyehatinde kaybetmemek için geldiği noktayı.
İşte o yüzden sever cenneti, reenkarnasyonu veya sonsuz yaşamı. Aslında işte tam o sevgidir de bu enerjiyi daim kılan.
Ama eklemek lazım ve çok önemlice;
Her şeyi yapabilen çünkü durmadan dönüşüp değişen bu koskoca enerjinin bunu yapabilmekte ki yegane sırrı; hiçbir zaman “Aynı” olanı yaratamamasıdır..