Geometri: Maddelerin Manifestosu

Şüphecilik bir şeyi kendine kanıtlamak amacıyla yapılan egosal bir davranış mı yoksa gerçeğe ulaşmak için kullandığımız bir araç mıdır? Şüpheleri gidermek nasıl olur?

Şüphe konusundaki motivasyonumu ayakta tutan en önemli şey: Geometri

Hiçbir şey yoksa geometri vardır. Her şey belirli bir şablondan gelmiştir. Bu aslında sanal bir görüştür. Bütün maddelerde aynı şekiller görülebilir. Ancak bu rastlantı kaynaklı olmuş olabilir.

Uzmanlığını kuantum fiziği üzerine yapmış bir bilim adamının TED’ de yaptığı konuşma aynen şu şekildedir. Maddelerin içlerine girdiğimizde çok daha küçük yapıtaşları buluyoruz. Bunlarda bir şekilde etkileşim halindeler. Bu etkileşimleri 3-4-5-6-7-8 boyutlu düzlemlere yerleştirdiğimizde elimize geometrik şekiller geçiyor. Bu şekiller maddelerin şablonlarıdır. Şablonlar maddelerin manifestosudur. Kristal şekli içerecekse kristalin içerisindeki atomların bir manifestoya sahip olması gerekiyor. İnsanların DNA’ larındaki dizilimin insan şeklini oluşturması gibi denilebilir.

Elimizde gözlemlenebilir bir halde geometri vardır. Öncelikle geometri, maddelerin düzenli olduğunu ve tek bir şablondan çıktığı gerçeğini verir. Gözlemlenebilir evrende geometri varsa, ölçülebilirlik vardır, frekanslardan söz edilebilir. Frekanslardan söz edebiliyorsak hologram evrenden bahsedebiliriz.

Şüphe burada nereye düşüyor? Şüphe dediğimiz kendi inançlarımızı sıkı sıkıya bağlamak için diğer inançlara yaptığımız şey ise bu şüphecilik değildir?

Gerçek şüphecilik gerçeği arayışta olur. Kendi inançlarını savunmakla olmaz.

Not 1: Şüphe ve şüpheden doğan sorgulama insanları hayvandan ayıran faktör değil midir? Şüphede olduğu gibi, insan her şeyi çıkarı için yapar. Ego insan olmanın gereğidir. Yani kendine bir şeyleri kanıtlama amacıyla da olsa gerçeğe ulaşma amacıyla da olsa egosal bir davranıştır. Bir de yaşadığımız evrenin algıdan ibaret olabileceği ihtimali de var.

Paylaştıkça çoğalır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

DUNYALITE