Etkili Okuma Yöntemleri
“İlk emirdir oku“ … Okumak bu denli önemliyken okuma eylemini inceleyelim.
Okuyun! Neyi okursanız okuyun! Yeter ki okuyun! Kitap okuyun, doğayı okuyun, hayvanları okuyun, bitkileri okuyun, insanları okuyun. Her ne okuyorsanız aşkla okuyun. Öylesi göz gezdirmeyin. Anlayarak, kavrayarak okuyun.

Okuduğunuz kadar ufkunuz genişleyecektir. Kendinize değer katmanın adıdır okumak. Yazılan satırlara mahkûm ederseniz kendinizi ruhunuzun özgürlüğünü hissedeceksiniz. Birinin gözlerine baktığınızda o gözlerdeki duyguyu okuduğunuz kadar insansınızdır aslında. Doğayı okuduğunda korursunuz. Bir köpeği okuduğunuzda ne kadar aç, ne kadar üşümüş olabileceğini ölçersiniz. Bir çiçeğin dokusundaki hassasiyeti okuduğunuzda kıyamazsınız kopartmaya. Okumak sadece kitapla olsaydı yazmak bir şey olmazdı. Okuyan insan yazar, okuyan insan konuşur, okuyan insan bilinçlenir.
Özetle okumak önemlidir. Peki okumak nedir?
“Gözle çözümleyerek anlamak” diye sözlük anlamı var. Harfleri tanımlayarak seslere çevirmekte ayrı bir tanımdır. İnsan neden okur? sorusunun cevabı tanımında bellidir zaten. Vurgulamak gerekirse anlamak için okumalı insan. İnsan içgüdüsel olarak işe yaramak, iş yapmak, faydalı olup üretici olmak istiyor. Bilmesi lazım ki üretsin. Okusun ki bilsin. Dönüp dolaşıp ilk emre geldiğimizi fark ettim. Oku!
Nasıl okumamız gerektiğini uzmanlar anlatıyor. Hızlı okumak çare değilmiş. Anlayarak okumanın fazileti başkadır. Bazı okuma teknikleri buldum.
Görsel Algılama: Kelimeleri görsel olarak kavrıyorsunuz. Hafızada kayıtlı olarak tutuluyor kavradığınız kelimeler. Örneğin ben sınava hazırlanırken testlerdeki “aşağıdakilerden hangisi” deyimini es geçerdim. Gördüğüm an anımsardım.
Kelime Hazinesi: Ne kadar zengin olursa beyniniz o kadar okumaya açık olur. Bilmediğiniz kelimeleri anlamakta zorlanırsınız. Kelime hazinenizi sürekli güncellemeniz gerekli ki bu da sürekli okumak gerektirir.
Okuma Alışkanlıklarınız: Okuma alışkanlığınız var mı önce bunu tespit etmelisiniz. Alışkanlıklar kırk gün içerisinde kazanılıyormuş. Ve kazanılan alışkanlıklardan vaz geçilmek zordur.
Okuma Şekli: “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” atasözüne göre kendinize uygun okuma şekli bulabilirsiniz. Sesli okuma, gözle okuma, tekrarlayarak okuma, altını çizerek okuma ve not alarak okuma gibi…
Dikkatinizi Toplama: Ne okuyorsanız kendinizi vererek dikkatli bir şekilde okuyun. Dikkatinizi dağıtacak herhangi bir şey olursa okumayı bırakıp gözlerinizi kapatın. Okuyor olduğunuz şeyi düşünüp odaklanmaya çalışın. Dağılmış dikkatinizi toparlayamamışsanız okuduğunuz şeyi bırakınız.
Gözler: Bakmakla görmek arasındaki farkı anlatmak başlı başlına bir konudur. Bakan göz değil de gören göz olmayı başarabildiğinizde iyi bir okuyucu olacaksınız.
Göz Egzersizi: Yorgun göz görmez, görmeyen göz algılamaz, göz algılamazsa beyne sinyal gitmez. Böylece kısır döngü sür git olur. Bu sür git anca vakit kaybına sebep olur. Birçok göz dinlendirme egzersizi vardır. Benim yaptığım ve işe yaradığına inandığım bir egzersizi paylaşmak istedim sizlerle. Bulunduğunuz yerden uzaklaşın. Mümkünse açık havaya çıkın. Kendinize üç kademeli uzaklıkla nokta belirleyin. Kısa mesafedeki noktaya odaklanın 10 sn sonra gözlerinizi kapatın. Daha sonra ikinci kademedeki noktaya odaklanın 10 sn sonra gözlerinizi kapatın. Ve sonra üçüncü kademedeki noktaya odaklanın 10 sn sonra gözlerinizi kapatın. Kademeler arası uzaklığı bulunduğunuz alana göre oranlayabilirsiniz.
Amaç Belirleme: Amaçsızca yapılan her eylem hüsrana uğrar. Belli bir amaçla okumaya başlarsanız sıkılma oranınızı azaltmış olursunuz. Boş vakitlerde yapılan eylemler arasında okumak olmamalıdır. Okumak yeme, içme, uyuma gibi temel ihtiyaçlar arasında olmalıdır.
Sonuç olarak okumak lazım ilk emre binaen.
Özen Karaçakır
Dünyalite