İçsel Devrim: Hayatın Boyunca Öğretilenleri Unut

Kendi içsel devrimini gerçekleştirememiş olan bir canlının; dışarıda olan bir şeyi iyileştirmesi ve kurtarabilmesi olanaksızdır.

Sonsuzluğun da ötesi içimizdedir. Zamanın da ötesinde olan sonsuz zaman; ancak kalplerimizin sonsuzluğunda uzanan Hakikat’i kavramaya başladığmızda anlaşılabilir.

Sana hayatın boyunca öğretilenleri tek gerçekliğin olarak kabul etmeye devam ettikçe; asla var olamayacaksın.

Sen kimsin?

Bedeninin DNA‘sini degil; Ruh’unun DNA’sini solumaya basladığın gün ilk gerçek nefesini almaya başlarsın.

Mekan ve boyut sınırı olmayan sonsuz bir Sevgi’yi; 2 metrekareden az bir yüz ölçümü olan bir yere, yani bedenimize, sığdırmaya çalışmamız ne kadar mantıksız!

Kendini her şeyden üstün gören ve görecek olan kainattaki tek canlı insanoğludur. Dünya düzeninde kurduğu sistemlerin çöküşü de bu yüzdendir.

Sevgiyi kelimelerle anlatmakta yüce; yaşamakta cüce kaldığımız sürece gelişmemizin imkanı yok.

Sana “seni seviyorum” derken; bunu duyan (hiç var olmamış ve olmayacak olan) Egon’mu yoksa (ezelden beri var olan ve tek var olacak olan kalbinde yaşayan) Ruh’un mu?

Bugun yaşadığımız paramparça olmuş bu Dünya; her bir bireyin kendi içindeki yaşamış olduğu bölünmüşlüğün eseridir.

İnsan bedeninde yaşayan bir Tanrı oldugunu asla unutma! Dışarıda aradığın ve yücelttiğin tanrısallık içinde; senin ta kendin!

Ah bir bilseniz; bir görebilseniz – asla geri dönmeyeceginize eminim bu Cennetten. Neden sürekli kendi cehennemini yaratmakla meşguldur bu insanoglu?!

Hakikat’in ta kendisi sensin!

Aşk’la yüreğinde yanan ve oradan doğan asla ölmez.

Hande Sadic

Dünyalite

Paylaştıkça çoğalır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

DUNYALITE