Onaylanma Beklentisi
Doymadım doyamadım onaylara…
Bir türlü istediğim gibi alamadım da zaten o onayları.
Ben de hep çıtayı yükselttim. Belki o zaman yeterli hissederim sandım. İçimdeki açlığı giderebilirim sandım. Olmadı…

Açlık giderilmedikçe de kendi merkezimden uzaklaşmaya başladım. İnsanlara karşı öfkelenmeye başladım. Çünkü tek suçlu onlardı. Bir türlü istediğimi vermiyorlardı.
Bu beklenti beni insanlara karşı bağımlı yaptı. Artık mutlu olabilmemin tek çözümü başkalarındaydı. Beklenti giderilmedikçe, içimi bir korku kapladı. Ya hiç giderilmezse bu açlık? Ya hep onay kırıntılarıyla doymaya çalışacaksam?
Sonra fark ettim ki, insanlar da, benden yansıyan kendilerine veriyormuş onayı. Yaptığım bir şeyin beğenilip beğenilmesinin ‘’ben’’le bir ilgisi yokmuş. Sadece o olaylarda insanların kendileri ile kurabildikleri bağ kadarmış beğeni.
O zaman ben de benden yansıyan kişiyle gerçek onayı bulabilirim hayatımda, yani aynada gördüğüm adamla.
Açlığımı aynada gördüğüm adamla bağ kurarak doyurabilirim…
O adamla bağ kurup sonrasında da uzlaşarak…
Ne onu geride bırakıp görmezden gelerek, ne de onu karşıma alıp düşman bilerek…
Yolculukta yanıma alıp, onun dost olduğunu fark ederek…
Dr. İzzet Memi
Dünyalite
Çok güzel bir dönüşümün içsel yansıması bir yazı, okuyanlara şifa olsun 🙏🏻🌺